
"Son olarak." dedi tekrar eski yerine otururken. Bu madde için biraz düşünmüştü. Oysa ben halihazırda ki maddeleri sıralıyor zannediyordum. Sonra neden bilmem kendimi onu seyrederken buldum. Bunu pek çok yerde pek çok kişi de yapıyordum aslında. Bu da benim insanları tanıma ve anlama biçimimdi. Uluç benimle göz temasına hiç çekinmeden girerken sağ tarafa kıvrılan dudağını görmezden geldim. Hafifçe doğrulduktan sonra tam gözlerimin içine bakarak ve oldukça pürüzsüz bir ses tonuyla. "Ben ne dersem o." dedi. * * * "Bugün okula gideceksin." Kelimeler önce kulağıma tutundu. Sonra her harf alfabedeki yerlerini alarak sıraya girdi ve ağır ağır zihin odacıklarıma doldu. Zaman üzerine örtüldü ve Uluç soğuk bir kış rüzgarı gibi üzerime doğru yeniden konuştu. "Yalnızca notlarını alıp geri döneceksin. O sarışın arkadaşın ve kendini bir halt sanan esmer çocuğa görünmeyeceksin. Bilmiyorum söylememe gerek var mı ama eğer onlardan biri ile olup arkamdan iş çevirirsen..." Mırıltı eşliğinde sustu ve bir süre yalnızca gözlerime baktı. Sonunda aklına gelen fikir kafasına yatmış olacak ki devam etti. "O çok sevdiğin sarışını boş bir odada çırılçıplak tepesinde altı erkek ile birlikte bulursun. Esmer için bir şey bulamadım ama olurda bunu yaparsan sanırım ona yapacağım şeyi birlikte düşüneceğiz. " Melisa'nın o halde olabileceği ihtimali midemden başlayıp gözlerime doğru alevlenirken yapmak istediğim tek şey, Uluç'un boğazına ekmek bıçağını dayamaktı. Eğer ufacık bile olsa böyle bir ihtimal olsaydı içimde ilk canına kıydığım kişi, şu anda, burada, karşımda oturan Uluç olurdu. *
Tüm Wattpad Kitapları İçin:
HİKAYEYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder