17 Ocak 2017 Salı
Geç Kalma
Zaman akıp gider, acımasızdır. Bir saniye beklemez hiç kimseyi , hiç bir şeyi... Yapacak ne çok şey var halbuki...
Bu sabah zamana takılıp uyandım. Şöyle bir baktım hayatıma, ne çok şey yaşadım, neler başardım, nerelerde yarım kaldım, nelere niyetlendim, nelerle kısmetlendim... Dolu dolu, gülüş cümbüş, bağrış çağrış, ağlamalı gülmeli, ağrılı sancılı, her anı tatlı, her saniyesi dolu, iki günün ardından kalanlar...
Bir fincan kahve ve düşüncelerimi aldım yanıma şimdi, merhaba yalnızlık hoş geldin.. Her zaman ki yerimi aldım, şimdi düşüncelerin, kalemin ucundan satırlara dökülme zamanı...
Dedim ya zaman çok çabuk geçiyor, yapman gereken ne varsa, şimdi tam zamanı... Belki çok uykun var, belki çok yorgun, bitkin hissediyorsun, hiç önemli değil. Eğer şimdi yapmazsan ne zaman yapacaksın? Ya yarın çok geç olursa? Uykudan daha önemli sorumlukların olursa....
Yolculuk mu var yapman gereken, şimdi, çık hemen yola! Ödevlerin, görevlerin mi var, yap, şimdi! Uzun zamandır sarılmadığın, sevdiğini söylemediğin biri mi var , söyle, şimdi!
Gıdıklaman gereken çocukların mı var, öp, kokla, oyna, gülüşlerine kan, şimdi! Okunulması gereken kitaplar, kaçırılmayacak haberler, seyredilmeyi bekleyen filmler, aranılması gereken kişiler var. Eğer şimdi yapılmazsa, yarın başınıza çorap örmeyi bekleyen, sinsi sinsi gülen, kenarda köşede unutulmuş bir şeyler, mutlaka vardır, ah onlar hep vardır ki hep unutulur, görev zamanını bekler, anı geldiğinde, olmadık yerden çıkıp, can sıkar, surat astırır, küstürür, zehir eder güzellikleri. İşte onlara bu fırsatı vermemek için, ne varsa yapman gereken, şimdi yap.
Yarın çok geç olabilir.
Geç kalma hayata, telafisi mümkün olmayabilir.
Şimdi, kalk, yap, geç kalma...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder