17 Ocak 2017 Salı

2 Sene Önceydi...



Bundan tam iki sene önce başlamıştı o güzel hikaye. Bundan iki sene önce bugün girmişti hayatımın ışığı. Güzel ve unutulmayacak bir sekiz ay yaşadım onunla. Zaman zaman güldük, zaman zaman ise kızdık birbirimize ama o sekiz ayı doya doya, sindire sindire yaşamıştık. Yaşadıklarımdan ve yaşattıklarımdan pişman olmadım hiç. Her saniyem, her dakikam değerliydi onun yanında. Çünkü, o hayatımdaydı. Kavga da ettik, beraber kahkaha da attık. Mutluluk hiç eksik olmadı hiç aramızda. Belki fazla bağlandım, fazla değer verdim ama zamanla geçti. Sızısı bir miktar varlığını hissettirse de eskisi kadar acımıyor kalbim. Belki mutlu olabilirdik ama istemedik herhalde. Kahrolasıca mesafeler... Bizi parçalayan, bizi yok eden kahrolasıca mesafelerdi. Belki... Belkide mesafeler sadece bir bahaneydi aramızda. Biz sadece bir bahane aradık belki de. Bile bile, göz göre göre parçaladık birbirimizi, incittik. Hayatı birbirimize zehir ettik. Sevdi diyorlar bazen. Seni çok sevdi derler. Mesele sevmek değil ki. Kime sorsam çevremden seviyor zaten. Mühim olan güzel sevebilmekteydi. Kırmadan dökmeden,yormadan, acıtmadan... Başaramadık biz. Sahip çıkamadık bu aşka. Annem hep derdi aşk gelip geçici diye. İnsan güven kokmalı derdi. Hissedemedim o kokuyu onda. Ne kadar sevsem ve bağlansam da hep bir şüphe gölgem gibi ben nereye o oraya geliyordu. Mengene gibi sarmıştı etrafımı ve küçük bir olayda büyük bir soruna dönebiliyordu. Sıkılmıştım bu baskıdan. Anlaşarak son verdik sonra. Her şeyi her ayrıntısıyla yazarak birbirimize içimizi döktük, söyleyemediğimiz, içimizde ukte kalan her şeyi bir bir serdik ortaya. Ağırdı birbirimize söylediklerimiz. Parçalanan güveni, sevgiyi iyice parçaladı bu konuşma. İki yaralı kalp bıraktık geriye. Belki o hiç yara da almamıştır diyorum bazen. O kadar duygusuzdu ki yazarken, okurken tüylerim diken diken olurdu. Ağlayamadım ama. Bir damla göz yaşı dökemedim. Değmez dedim. Değmez kalpsiz insanlar için bir damla göz yaşı. İçime akıttım göz yaşlarımı. Sel oldu ilk başlarda ama duruldu. Kendi halinde içimde kaldı. Merhem sürsem de kabuk bağlamayan bir yara gibi içimde kaldı. İyileşti şimdi. Çok daha iyiyim bugünlerde. Huzurluyum, mutluyum. Sorarsanız hala seviyor musun diye, kesin bir cevap veremem ama eğer döner misin geri diye sorarsanız bana, kesinlikle hayır derim. Uzaktan sevmeye alışık bu beden elbet onsuz da sevmeye devam eder. Benim gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder